Ana sayfa > Other langages / Otros idiomas / Altri idiomi / Andere Sprachen... > Türkçe > Yaşasın dine küfür!

Yaşasın dine küfür!

Pazartesi 3 Şubat 2014

Bu makalenin tüm sürümleri : [English] [français] [srpskohrvastski] [Türkçe]

Yoldaşlar…Devlete karşı ve tüm din adamlarına karşı,
Yaşasın dine küfür!!

Paris, 11 Ocak 2015

“… Ömür kısa! … Ve yaşıyorsak eÄŸer, kralların üzerine yürümek için yaşıyoruz…â€

Bölgemizde bu biçimiyle daha önce eşi benzeri görülmemiş ölümcül bir saldırının karşısında – dini olarak Muhammed’in karikatürlerini simgeleme ve yayınlama yasağına uymadıkları için tüfekli bir saldırıda bir mizah dergisinin -tarihsel olarak çıkış noktası sol olan- editoryal grubunun katledilmesi sert bir tepki aldı, Fransa’da ve bir çok yerde büyük mitinler gerçekleştirildi, sosyal ağlar mesajlarla doldu…. Muhtemelen hem ne kadar sarsıldığımızı ifade etmek için, neler döndüğünü, bunun kaynağının ne olduğunu ve bundan sonra ne olacağını anlamak için, konuşmak için, saçmalamak için, yanlız olmamak için, düşünmek için, duruma dair herhangi bir şeyi reddetmek için, anlayabileceğimiz ve paylaşabileceğimiz duygular için, biz politik alandakiler durum hakkında sorumluluk almayı sevdiğimiz için sokaklara çıktık.

Halen biçimsiz ve kurucu bir söylemi olmayan bu heves, kısa zamanda Cumhuriyetçi çerçeve içerisine hapsedilmiş oldu: gösterilere katılan herhangi birinin savunduğu şey Devlet, onun hükümeti, polisi ve varolanın savunması etrafında dönen sosyal ve politik yapı olacaktır. Hikaye bu sefer görkemliydi: bu, Devletin gerçek bir göstergesi olan Gaullist bir ağızla gerçekleşen bir plebisit olacaktı, çok sayıda insan Fransız ve yabancı başkanlar, dini liderler, siyasi partiler ve patronların arkasında kalabalık oluştursun diye çağırıldılar… O zaman Boris Vian’ın “my uncle villainous handyman …†parçasını mırıldanmaya başladık

Pazar günü Ile de France’da ulaşım bedava olacak. Bunu daha güvensiz bir hareketlilik ihtiyacı için geçici bir ödün olarak mı görmeliyiz yoksa hepimizden oynamayı istedikleri önemsiz izleyiciler rolü için dolaylı bir rüşvet olarak mı görülmeli? Belki de güvenlik konsensüsü, polis kontrolüne ek olarak gösterinin güzergahındaki para cezaları riskini kabul etmek zorunda olduğumuzu meşru göstermek için yeterince güçlü değildir. Hükümet ve onun polisine göre, yaşamlarımızı daha da sıkı kontrol altına alabilmeleri için hepimizi eğitmek, disipline etmek, ekonomik rasyonellik olasılığını ezmek yeterli değildir: bu ölümcül saldırılar güvenliği daha cazibeli hale getirmek için birer fırsattır.

Saldırganların yakalanması sırasında alınan olağanüstü önlemlerin ötesinde (örneğin, araçların silahlı polisler tarafından sistematik olarak aranması), uzun vadede, bu kalıcı istisnaları güçlendirecektir. “Vigipirate planı†[anti-terörist güvenlik planı] çıtayı polisin yaşamlarımız üzerinde topyekün etkisi anlamına gelen bir saldırı aşamasına kadar yükseltecektir. Güvenlik, Paris’teki savaşın küçük bir bölümünün patlak vermesinin başka biçimlerdeki benzer göstergesidir. Gördüğümüz kadarıyla, topyekün polis gücüne yönelik büyülü sözler, bu olayların komplo okumalarına özdeş hesaplardır.

Dahası, birilerinin bu gibi saldırılar sonrasında polisin kucağına konularak ömür boyu hücre hapsinden kaçmak için ölmeyi de dahil herşeyi yapabileceğini herkes anlayabilir: bunun en kötü düşmanımızın bile başına gelmesini istemeyiz, ama, Charlie Hebdo’ya saldıran iki kişi ve süpermarkette bir kişiyi rehin alan saldırgan tüm “fanatikler†ve “teröristler†gibi, polis tarafından infaz edildiler. Bir polis müdürü bile, söylendiğine göre, başka bir adalet uygulandı demişti. Bizler bu mahkemesiz ölüm cezasını gerçekten normal karşılayabilecek miyiz? Rémi Fraisse’in ölümünü meşrulaştırmak için, çatışmaları ve bir polisin yaralanmasını önümüze koymamışlar mıydı? O andan itibaren-Devletin “yasal şiddet tekelini†elinde bulundurması onun sadece daha büyük bir silahlı çete olduğunu gösterir- paradigma değişimini anlamak için siyasi felsefe yapmaya gerek yok.

Ne Tanrı ne de Valls!

Bu sırada, radikal solun çoğu, genel anlamda, yeni “kurbanlar†için yarışa batmış durumda ve ‘İslamofobiye’ karşı konuşmaların izinden gidilirken popüler ve azınlıkçı anlamlarıyla -yine de hatırlanmalıdır ki, bunlar ne halka ne de azınlıklara hitap etmemektedir- dini bir savunu çerçevesinde omurgasız bir biçimde ajitasyon yapıyor. “Göçmenler†tehlikeli bir anlam kayması olarak “Müslümanlar†a dönüştü. Hem ırkçı ve faşistlerin varlığından, hem kutsal birlik gösterilerinden hem de dini baskının mevcut gelişiminden dolayı çeşitli düzeylerde gerçekleşen göçmen kökenli nüfusun tehlikeye sokulmasına karşı koymak yerine, tüm dinler gibi, bir ahlakı ve tüm özgürleştirici perspektiflerin aksine, varolan saygıyı dayatan İslamı savunmalıyız onlara göre. Kendi hesabımıza bizler aksine harmanlanma ya da karışmanın neyi getireceğinin ötesinde göçmenliğin savunmasına ve dini olana karşı olarak doğan muhalefetlere inanıyoruz.

“Tanrının silahlı kanadının†Charlie Hebdo’yu öldürerek arzuladığı şeyi savunmak için bir çok durum var. Onlar ayrıca dini ahlakın -kalıcı bir tavır polisi-reddedilmesinin ifadesinin imkanlarını, dine küfürün yasaklanmasına herkesin rıza göstermesinin reddine ateş açmış oldular.

Yoldaşlar, tasarruf ve dini olanın (İslamizm ve gösteri) dönüşü arasında, hadi biraz kavramsal özerklik bulalım (faşist, cumhuriyetçi veya İslama-uygun olmaktan başka seçeneğimiz yok mu?!). Durumu göz önünde bulundurduğumuzda ve zamana karşın, bizler halen müştereklerle inşaa edilen ve kurulu düzene karşıt mücadele ve hareketlerin dönüşü olan devrimci olayları arzulayan bir kaç kişiyiz. Bizler, şayet Tanrı var olsaydı, onu yok etmenin zorunlu olduğu perspektifinden bakanlardanız. Bizim tek ihtiyacımız olan Devletten, kapitalizmden, farklı ahlaklardan ve onu destekleyen ideolojilerden uzak durmaktır. Bu süre zarfında, varolan durumla ciddi bir şekilde savaşmak isteyenler için anlaşılır ve erişebilir olan direniş biçimlerini bulmak zaruridir.

Güvenlikli kutsal birlikten makineli tüfek ve vaazlarıyla dini ahlaka, devrimciler için zor günler…

Charlie’nin Melekleri
Ä°letiÅŸim: droles.de.dames@anche.no

[Translation : Sosyal SavaÅŸ.]